Sait Efendi Restaurant

Bugün Cevahir AVM'de yeni bir restaurant keşfederek deneyimlerime bir yenisini daha ekledim.

"  Sait Efendi Restaurant  "

Restaurantta beğendiğim yönler olsa da maalesef beğenmediğim yönler ağır basıyor.

Sizin de restaurant hakkında genel bir izlenime ve bilgiye sahip olmanız amacıyla " İstanbul Gurmesi " blogumda restauranttan ayrıntılı bir şekilde bahsetmeye çalışacağım.

Girişte takım elbiseli bir amca ve şıklığı orta düzeyde, makyajı bol, orta yaşlı bir bayan tarafından karşılandık.Oturulacak yer konusunda tavsiyede bulunsalar da istediğimiz yere oturduk tabii ki.

Oturduktan sonra soğuk ve kaba tavırlı bir garson masamıza yaklaştı, mönüyü istememiz üzerine 2 adet mönü getirildi. Mönüde humus, kebap, iskender çeşitleri ve daha birkaç yemek çeşidiyle tatlılar yer alıyordu.Kısa bir incelemenin ardından 2 adet iskender sipariş ettik. İskender siparişinden sonra garsonun " İçecek olarak ne alırsınız? " sorusunu ,elimizden geldiğince asitli içecekler içmemeye çalıştığımızdan, " Ayran " olarak yanıtladık. Bu yanıt üzerine garsonun, tersleyici bir tavır takınarak , " İskenderin yanında zaten yoğurt veriliyor,başka bir içecek alın isterseniz " cevabıyla karşılaştık. İstediğimiz içeceklerin getirilmesi için aynı isteği 2 defa daha tekrarlamamız gerekti çünkü garson ısrarla

seçtiğimiz içecekleri değiştirmeye çalışıyordu ama başarılı olamadı. Sipariş vermeyi tamamladıktan sonra uzun bir bekleyiş başladı...

Bu arada etrafı, personelleri ve konsepti inceleyecek uzun bir zamanımız oldu. Personeller genel itibariyle (10 'da 8'i) soğuk, kaba görünümlü, gülümseme yoksunu ve itici kişilerdi.Uç masada 2 sevgili veya eş yiyişmekle meşguldüler. Restaurant, konsept tasarımıyla uğraşılmışa benzese de vasat tasarımlı ve iç kapatıcı bir görünümdeydi.

Çalan müzikler türden türe atlayan (adana yöresinden,klasiğe) huzursuzlaştırıcı nitelikteydi. Girişte bizi karşılayan amca ve bayan ise bir o yana bir bu yana gidip gelmekle meşgul,değişik davranışlar içerisindeydiler hatta bir müddet sonra şıklığı orta düzeydeki bayan elindeki muzun kabuğunu soyup çöpe attıktan sonra muzunu yemeye başladı. Bir yandan muzunu yerken diğer yandan da müşterileri iyi bir şekilde karşılama çabasındaydı.(!)

Masamız 1 tuzluk,1 karabiberlik, coca-cola damgalı bardaklar,birkaç selpak ve çatal bıçaklarla basit bir şekilde düzenlenmişti.

Bekleyişten sıkılmış olsak da " Bekleyelim ama lezzetli olsun. " diyerek sabretmeye devam ettik.10-15 dakikalık bir bekleyişin ardından siparişlerimiz ikram edilen sarımsak içerikli ufak bir mezeyle masamıza geldi. Yemeğimizi yerken gayet iyi olduğunu düşündük ve lezzetinden memnuniyet duyduk.

Yemeğimizi yedikten sonra hesabı istememiz üzerine ilk garson hesabı masamıza getirdi ve hesabı ödemek için de yaklaşık 10 dakika bekledik.

Yaklaşık 10 dakika sonra başka güleryüzlü ve beyfendi bir garson (lokantadaki 10'da 2'lik garsonlardan biri) hesap ödemeyi beklediğimizi fark ederek masamıza yaklaştı ve önce özür diledi.Daha sonra da hesabı alarak kasaya iletti. 

Hesabı ödedikten sonra lokantadan karnımız doymuş, damağımızda orta derecede bir lezzet kalmış ve hizmetten memnun kalmamış bir şekilde ayrıldık.

Son olarak belirmek isterim ki lezzet ne kadar iyi olursa olsun işletmecilik bilinmedikten sonra pek bir tat alınmıyor.